İnsan Kaynakları Çisil’in, İnsan Çisil’le Yüzleşmesi

1104

İtiraf ediyorum! “İK’cı ben” için anne/kadın çalışanlarla ilgili kaygı listesi yıllarca şöyle uzayıp giderdi:

Hmmm, kadın eleman alırsak, yeni de evlenmiş, hemen doğurmayı düşünür mü acaba?
Hamile kaldı, çalışma şartlarını iyileştirmek, çok yüklenmemek gerek!
Offf doğum iznine çıkıyor, yerini nasıl dolduracağız?
Doğum izninden döndü, şimdi aklı bebekte olacak; gerekli moral ve motivasyonu toparlamasına destek olmalıyız.
Hijyenik koşullarda süt sağabiliyor olmalı, çözüm üretmeliyiz.
Bebeğinin ateşi çıkmış, eve gitmeli, izin vermeliyiz.

Ve şimdi yıllar sonra anneyim! Empati yeteneğim konusundaki iddiamın bir kısmını kendi kendime çürütmüş bulunmaktayım. Meğer algım oldukça limitliymiş; hamileyken neler hissedilir, nelere ihtiyaç duyulur… Bebeğini evde bırakıp işe gelen anne ne durumdadır, nasıl destek olunur… Bu tam olarak insan hayatında nasıl bir mucizedir?!? Nelere kadirdir?

Empati yeteneğim dışında İK bakış açımı da sorgular oldum. Çünkü anladım ki kimse bir anneden daha fazla sevmeye yetenekli, daha fedakar, daha insancıl, daha vicdanlı, daha özverili olamazmış. Pozitif yaklaşıldığında, bir anne daha da pozitif yaklaşırmış… Yüreği genişlermiş annelerin, enerjisi artarmış, ruhu aydınlanırmış. Çalışmayı tercih ettiğine göre, hakkını vermek, başarmak ve eve dolu dolu dönmek istermiş. Çocuğuna daha daha iyi imkanlar sunabilmek için azmedermiş. Sadece çocuğuna değil, insana verdiği değer artarmış. Hayata da işine de çok daha çeşitli anlamlar yükleyebilirmiş.

Empati yeteneğim dışında İK bakış açımı da sorgular oldum.

Özetle diyeceğim ki anne olmak, hatta çalışan anne olmak zor. Çalışan annenin işvereni olmak da zaman zaman muhakkak ki öyle!

Ama şu da bir gerçek ki anne olan, anne olmaya niyeti olan, anne olabilmek için uğraşan, anne olup da çalışan, anne olmamış ama yüreğinde anne sevgisi taşıyabilen, belki hiç anne olmayacak ama bir annenin vasıflarına doğuştan sahip olabilecek kadar özel yaratılmış tüm hemcinslerimin – tamamen pozitif bir ayrımcılıkla- gönülden kucaklanması gerekir.

Geçtiğimiz 1 – 1,5 yıl boyunca, insan kaynakları çalışanından, adım adım bir insanın can kaynağına dönüşen Çisil, kucaklandığı bir şirket ortamında çalışıyor olmaktan gurur duyuyor. Ve neyse ki İK kimliği de insan kimliğinin büyüyen gücüyle birleşerek, nelerin daha iyi yapılabileceğini düşünmesini, öneriler vermesini, aksiyon almasını mümkün kılıyor.

İK kimliğim de insan kimliğinin büyüyen gücüyle birleşerek, nelerin daha iyi yapılabileceğini düşünmemi sağlıyor.

Yarınlar, Borusan’ın değerli kadınları ve onlara değer vermeyi bilen erkekleri için hep daha güzel olsun.

Çisil Güler
YAZAR HAKKINDA

Çisil Güler

Çisil Güler, Borçelik’te İnsan Kaynakları İş Ortağı olarak çalıştı. Ancak akılla duyguyu bir araya getirebildiği, hayallerini içine katabildiği, mecbur kalmadığı işlerde eksiksiz hissedebilen; pusulası mutluluğu gösteren bir insanseverdir.