21. Yüzyılda Hayatta Kalmanın Sırrı

2598

Bükreş’te Sovyet döneminden kalma dev bir konser salonu. 35 ülkeden gelen 4 bini aşkın iş insanının doldurduğu salonda ne bir çıt ne de ekran ışığı var. Herkes pür dikkat sahneyi gözlüyor. Birazdan dünyanın en iyi konuşmacıları, aralarında Robert Cialdini, Guy Kawasaki, Yuval Noah Harari’nin bulunduğu bir yıldızlar geçidi var.

Geçen hafta ikinci kez katıldığım BrandMinds, beş yıldır Avrupa’nın en iyi liderlik konferansını gerçekleştiriyor. 

Geçen yıl Robin Sharma, Helen Fisher ve Seth Godin’i dinleme fırsatı bulmuştum. Bu yılın konuşmacıları en az geçen yılki kadar heyecan verici. 

Yıldız konuşmacıları farklı yapan, karmaşık konuları sadeleştirmekteki ustalıkları. 

Konuşma içerikleri herkese hitap ediyor. İster iş dünyasına yeni girmiş bir profesyonel ister deneyimli bir CEO olsun, herkesin anlayıp ilham alacağı sadelikte konuşmalar. Zaten Guy Kawasaki, konuşmasında iyi sunumun formülünü de verdi: 20 dakika uzunlukta, mutlaka siyah fon kullanılmış 10 slayt. 

NASIL DAHA ÇOK İNSAN OLUNUR?

BrandMinds 2019’da şu soruya yanıt arandı.

Bilim ve teknolojinin üssel ve kontrolsüz bir hızla ilerlediği, belirsiz bir geleceğin içine çekildiğimiz, değişimin sınırlarımızı zorladığı 21’inci yüzyılda nasıl hayatta kalacak, nasıl daha iyi bir yarın yaratacağız? 

Ortak yanıt şu;
“Daha çok insan olarak.”

Nasıl mı?

ETKİ GÜCÜNÜ ARTIRMAK

Önce dünyanın en çok satılan iş kitaplarından İknanın Psikolojisi kitabının yazarı Roberto Cialdini’ye kulak verelim. 

Cialdini, “dikkat dağınıklığı” çağında liderlerin insanların dikkatini çekebilmek için etki güçlerini artırmak zorunda olduklarına işaret etti. Bunun için şu tüyoları verdi: “Karşılıksız verme kültürünü harekete geçirin. İnsanlara ne kazanacağını değil, ne kaçıracağını söyleyin. Otoriteniz, bilgiye, uzmanlığa, güvenilirliğe dayansın. İnsanları takdir edin, onları sahiden önemseyin ve bunu hissettirin. Ve ölümüne tutarlı olun.”

Cialdini’ye göre, insanların tek özlemi “anlaşılmak.”  Davranışların ardındaki duyguyu anlayarak size karşı olanları bile müttefikiniz haline getirmeniz işten bile değil.

YARATICILIĞI ÖZGÜR BIRAKMAK

21’inci yüzyılın en önemli yetkinliği yaratıcılık. Yaratıcılığın önündeki en önemli engel ise insanın bizzat kendisi. Yaratıcılık koçu Denise Jacobs, her insanda bulunan yaratıcı gücü özgür bırakmak için zihnimizdeki engelleyici düşünceleri, acımasız sesleri ve eleştirel konuşmaları yönetmeyi öğrenmemiz gerektiğini söyledi.

Farkındalık ve odaklanma pratikleri bunun için en sık yararlanacağımız araçlar.

Columbia profesörü Hitendra Wadhwa, insan potansiyelini “yaptıkların ve yapabileceklerin arasındaki fark” olarak tarifledi ve ekledi: Bu fark, dünyanın tüm sorunlarını çözmeye yeter!

ÖZÜNDEN BESLENEN LİDERLİK

Liderlerin özgün ve “özünden beslenen” bir liderlik modeli geliştirmeleri gerektiğini anlatan Wadhwa, bunun için 5 aşamalı bir yol tarif etti. 

1- Amacını bul! Çünkü en büyük liderler, kendini arayan insanlardan çıkar. Amacınızı bulmak için işe kendinize zor soruları sormakla başlayın. 

2- Bilgeliğini geliştir! Bilgelik duygu, düşünce ve inançları uyum içinde yönetebilme becerisidir ve geliştirilebilir.

3- Sev ve bağlantı kur! Başkalarının acısıyla acı çekin, neşesiyle neşe bulun.

4- Gelişim odaklı ol! Zorlukları ve tehditleri bir gelişme fırsatı olarak kabul edin.

5- Kendini gerçekleştir! Kendi saf özünden gelen güçle hareket edin, hakikatinizi bulun ve insanlara bunu hissettirin.

İŞİNİ YENİDEN TANIMLA

Steve Jobs’un beyin takımında yıllarca çalışmış Guy Kawasaki, iş liderlerine yenilikçilik yönünde çok değerli tavsiyeler verdi. Geleceğin dünyasında ayakta kalabilmek için “eşsiz ve değerli” olmanın önemine değinen Kawasaki, bunun için hata yapmaktan korkmamak gerektiğine ve herkesin beğenisini kazanmaya çalışmanın gereksiz olduğundan bahsetti. Her liderin işini insanlığa yarattığı fayda üzerinden yeniden tanımlaması gerektiğini söyledi. 

Yuval Noah Harari’nin, teknolojinin insanın zihni ve bedeni üzerinde büyük değişiklikler yapmasına imkan verecek bir çağa girdiğimizi vurguladı. Harari, insanın gelecekte organik ve biyonik olmak üzere iki beyni olabileceğine işaret ederek “Duyguları bir kenara bırakan biyonik beyin büyük veri ve algoritmayla çalışacak ve en rasyonel kararı alacak. Zamanla eski moda beynimizi tamamen devre dışı da bırakabiliriz” dedi. 

Harari, yapay zeka geliştirmeye harcanan kaynakların, insan zihnini geliştirmeye de harcanması gerektiğini söyledi.

Brand Minds Konferansı’nda dinlediklerim bana, geleceğe hazır olmanın yolunun insanın kendisini tanımaktan geçtiğini anlatıyor. Kendini keşfetmek, tüm dinlerin ve öğretilerin de işaret ettiği gibi insanın asli vazifesi. Keşfettiği kendini, kendi haline bırakmayı geliştirmek ve potansiyelini en üst seviyeye çıkarmaksa bugünün dünyasında hayatta kalmanın sırrı. 

Şule Yücebıyık
YAZAR HAKKINDA

Şule Yücebıyık

Şule Yücebıyık. Borusan Holding Kurumsal İletişim Direktörü. Anne. Gazeteci. İletişimci. ICF Liderlik & İletişim Koçu. Özgürlük ve bilgiyle hiç bitmeyen bir aşk yaşıyor.