Staj denince insanın aklına fotokopi çekmek, getir-götür işleri, basit fakat zaman alan yorucu şeyler geliyor değil mi? Stajyere yüklenen bir ton uğraştırıcı fakat genelde ögretici tarafı da pek baskın olmayan işler…
Peki üniversite öğrencileri neden staj yapar? Ufuklarını genişletmek, kendine ve çalıştığı kuruma birşeyler katmak, deneyim kazanmak, teoride öğrendigini pratikte uygulayıp bilgilerini pekiştirmek ve kurum kültürünü görmek gibi bir sürü sebep sayılabilir. Şimdi öyle bir staj düşünün ki 1 ayın 1 gün kadar kısa geçtiği ve öyle bir stajyer düşünün ki yaptığı işlerden bırakın sıkılmayı, keyif alan, her gün yeni şeyler öğrenen ve işe, iş verilmesine doymayan… İşte Borusan Holding’deki stajım tam olarak böyleydi benim için.
Baştan biraz spoiler vermiş oldum ama şimdi sıkı durun, arkadaşlar! Stajyerlik yapmakta ve yapacak olan üniversiteli arkadaşlarıma, içeriden bilgi vermeyi boynumun borcu bildim. Bu blog yazısında iş hayatını merak eden üniversiteli arkadaşlarıma yaşadığım deneyimi ve Borusan hakkında içeriden bilgi vermeyi kendime görev edindim! Umarım kafanızda stajyerlerin gizemli dünyasına dair bazı soru işaretlerini cevaplayabilirim!
Her ilk staj deneyimi olan ögrenci gibi, benim de ilk gün aklımda pek çok soru işareti vardı.
Kanada’da McGill Üniversitesi Sosyoloji bölümünde daha birinci yılını bitirmiş, henüz daha iş hayatının i’sini görmemiş taze bir üniversiteli olarak Borusan’ın kurumsal iletişim biriminde bu yaz staja başladım. Her ilk staj deneyimi olan ögrenci gibi, benim de ilk gün aklımda pek çok soru işareti vardı. “Acaba nasıl olacak? Bana ne işler verecekler? Nasıl davranacaklar? Nasıl bir muamele görecegim? Verdikleri işleri yapabilecek miyim? Yapamazsam bana nasıl bakarlar?” gibi sorular geçiyordu aklımdan. Bu sorular ne zaman mı yok oldu? Daha ilk günümden!
Geldiğim gibi kurumsal iletişim ekibinden oluşan bir toplantıya katıldım. Bana üniversitede okuduğum bölüm, ilgi alanlarım, ne gibi işlerde iyi oldugum ve neleri yapmaktan keyif alabilecegim soruldu. Getir-götür angarya işleri yapmaktan ziyade, gerçekten katkıda bulunabileceğimi hissettim. Dolayısıyla benim için, düşük tuttuğum beklentilerimin aksine oldukça pozitif bir başlangıç oldu.
Kendi ilgi alanım olan toplum psikolojisini buradaki çalışmaların içine katma fırsatı buldum.
Borusan Holding çalışanlarının gönüllü olarak sosyal sorumluluk projelerine imza attıkları Okyanus Gönüllüleri Platformu’nu geliştirmek ve kurumsallaştırmak adına çalışmalar yaptım. Bu çalışmalar sırasında kurumsallaşma sürecini, bu tür platformların nasıl yürüdüğünü öğrendim ve kendi ilgi alanım olan toplum psikolojisini de bu çalışmaların içine katma fırsatı buldum. Çalışanları gönüllülüğe motive etme, çalışanlara ve topluma hitap etme, sosyal medya ve dijital platform yönetimi, iletişim stratejileri ve daha birçok şey… İleride de toplum psikolojisi ve iletişim üzerine bir işle meşgul olmak istedigim için yaptığım çalışmalar sadece bir şeyler ögrenmek de değil, bir ön alıştırma niteliğinde oldu.
Tabi fikirlerimi sunmadan önce tereddütlerim vardı, çünkü iş deneyimi olmayan bir üniversite öğrencisi olarak fikirlerimin ne kadar şirketle uyumlu olabileceğini ve nasıl geri dönüşler alacağımı kestiremiyordum. Açık konuşmak gerekirse, bir stajyerin fikirlerine, görüşlerine ve önerilerine bu kadar açık olmalarını ve değer vermelerini beklemiyordum.
Staj araştırmalarımı yaparken, Borusan Holding’in çalışanlarına verdiği değer verdiğini şurda burda gördüm, okudum, duydum. Gel gör ki stajyerlere çalışandan farklı davranılmıyor. Sanki senelerdir her gün geliyormuşum ve senelerdir departmandaki diger çalışanlarla birlikte çalışıyormuşum gibi hissettim.
Ve sadece bir ay süren stajımdan, bir senelik deneyim kazanmışçasına ayrılıyorum!
İleri bir tarihte tekrar görüşmek dileğiyle!