Ben ömrünü müziğe adamış biriyim ve uzun süre opera librettoları çevirilerini yaptığım Borusan Sanat’a 4 yıl önce daha aktif bir boyutta katıldım. Akademi BİFO opera stüdyosu projesi sayesinde gerçekleşti bu durum. Sonradan iş tanımıma müzik bursları, çocuk korosu ve geçtiğimiz yıl Borusan Kocabıyık Vakfı bursları eklendi.
Anadolu lisesi mezunu olduğum, çok da varlıklı bir aileden gelmediğim, gerçek sanatçılarla tanışmak ve onlardan bir şeyler öğrenebilme arzusuyla küçüklükten beri heyecanla yanıp tutuştuğum için konservatuar yıllarından beri birçok festival, yarışma ve fuar organizasyonunun hemen hemen her aşamasında görev aldım. Müzik ve çeviri dışında organizasyon işleri ile de uğraştım. Ve tüm bunları yapabilecek donanımı kazanabilmek için Türkiye ve İtalya’daki eğitimim süresince çok çalışmanın yanı sıra hem devletten hem de bazı özel kuruluşlardan burslar aldım. O bursları veren kişiler, aracı olanlar ve “sana burs çıkmış” haberini verenler dahi (eskiden yalnızca sabit hatlı telefonlarımız vardı) her zaman kalbimin en özel yerinde ve öyle olmaya da devam edecekler. Görülmek; emeğine, çabana, tutkuna, varlığına değer verilmesi ve yalnız olmadığını hissetmek herkes için önemlidir sanırım. Bu yazıyı kendimi anlatmak için kaleme almıyorum, bir yere bağlayacağım.
Sana burs çıkmış haberini verenler, her zaman kalbimin en özel yerinde
Pandeminin hüküm sürdüğü bu dönemde bir yandan dünyanın, doğanın toparlanması, ozon tabakasındaki en büyük deliğin kapandığı bilgisinin gelmesi, hayvanların sokaklarda plajlarda özgürce dolaşabilmesi beni çok çok heyecanlandırıp mutlu etse de üretimin – ekonominin durması, insanların işsiz kalması, yaşamlarını kaybetmesi herkeste olduğu gibi kalbimde büyük bir ağırlık oluşturuyor.
Kendimi kötü hissettiğimde eğer unutmazsam hayatımda olan ve beni mutlu eden 10 şeye şükredip beyin kimyamı biraz toparlamaya çalışırım. Masaru Emoto’nun “Suyun Gizli Mesajı” kitabını okumuşsunuzdur belki. Emoto yaptığı deneylerde üzerlerinde güzel ya da negatif sözler yazılı su şişelerinin içerisinde oluşan su kristallerini inceliyordu. Ve en kusursuz su kristalinin “şükür” yazan şişedeki kristaller olduğunu kanıtlamıştı. Hakikaten en güzel mücevherden daha güzel bir görüntüsü var şükür kristalinin.
Kendimi kötü hissettiğimde beni mutlu eden 10 şeye şükredip beyin kimyamı toparlamaya çalışırım.
Şükredebildiğim şeyler listesinde Borusan Kocabıyık Vakfı olarak burs verdiğimiz öğrenciler de var. Mart ayının ortalarında oldukça belirsiz ve gergin bir ortamı deneyimlerken Genel Sekreterimiz Canan Hanım öğrencilerimizin nasıl olduklarını sormamızı istedi ve sonrasında da burslarının bu dönemde devam edeceğine, onların bizim ve ülkemiz için ne kadar önemli olduklarına dair çok güzel, samimi bir yazı yazdı. 100 kadar şartsız bursiyerimizin maillerimize geri dönüşleri hepimizi çok duygulandırdı.
E.E. Cummings’in çok sevdiğim bir sözü vardır. “Hissetmek: Bundan daha büyük bir mucize yoktur”. İyi bir şeylere aracı olabildiğimizi hissetmek, kargaşa içerisinde dahi çok huzurlu bir alan yaratabilmiş olmak varoluşumuza büyük bir anlam katıyor. Çoğu öğrencimiz bu kadar büyük bir krizin içerisinde hatırlanmış olmaktan duydukları mutluluğu bizimle paylaştı. Kendilerini değerli hissettiklerini söylediler, bu dönemde neler yaptıklarını, kendilerini nasıl koruduklarını, online derslere hazırlandıklarını yazdılar ve teşekkür ettiler çokça. Hepsinin sağlığı yerinde ve büyük kısmı ailelerinin yanında. Onların samimiyetini hissetmek hepimize iyi geldi. Dış dünyadan, günlük alışkanlıklarımızdan beslenmeye adeta bağımlı olduğumuz bu dönemde çoğu silahımız elimizden alınmışken, tüm dünya aynı şeyi deneyimliyor iken ve de sığınabileceğimiz başka bir toprak kalmamışken herkesi farkında olmadan kimlerin hayatına anlam kattığını, zenginleştirdiğini bir an düşünmeye davet ediyorum.
İyi bir şeylere aracı olabildiğimizi hissetmek, varoluşumuza büyük bir anlam katıyor.
Bursiyerlerimize yaptığımız son derece değerli katkının içerisinde ben küçücük bir rol oynamış olmaktan mutluyum. Eski ve kıdemli bir bursiyer olarak sayenizde hikâyenin diğer yanını yaşıyorum, üstelik çok da hassas bir dönemde. Roller değişiyor, ama bağlantıda olmanın verdiği haz aynı. Vakıf olarak bu katkıyı sağlayabilmemiz Borusan’ın her bir üyesinin değerli emeği ve maddi-manevi desteği sayesinde gerçekleşiyor. Bir olma duygusu ve ayrılık hissi iki uç duygu ve bunlar arasında gidip geliyoruz bazen. Her duygu tabii ki tersini barındırır ama bazılarını deneyimlemek takdir edersiniz ki çok daha güvenli ve keyifli. Hiç bilmeden, farkında olmadan “bir” olmayı yoğun olarak hissetmeme katkı sağlayan tüm Borusan ailesi üyelerine ben de sevgilerimi gönderiyorum.