Bugün “Dünya Günü”! Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak bizim en büyük sorumluluğumuz ve bugün bunun ne kadar önemli olduğunu konuşmak için en doğru zaman.
Bu özel gün hepimize bir çağrıda bulunuyor; dünyaya faydalı olma sözümüzü tutma zamanı geldi! Çevre felaketleri, iklim krizi, kirlilik gibi birçok konunun herkesin ana gündemi olduğu bu dönemde dünyamız için yapabileceklerimizi düşünme fırsatı karşımızda duruyor. Belki bugün insanlığın karşılaştığı en büyük sorunla karşı karşıyayız, ama “Dünya Günü” bize “Hala çok geç değil, hadi hep birlikte harekete geçelim” diyor!
Hepimizin gittiği yol, seçtiği yöntem, almaya hazır olduğu sorumluluk farklı. Ama amacımız ortak: sadece kendimiz için değil gelecek nesiller ve tüm yaşam öğeleri için de dünyaya faydalı olmak!
Son birkaç yıldır, global ölçekte hep birlikte bir mücadele başlattık. Yeni devreye alınan kamu düzeyinde çalışmalar, özel kurumların belirlediği karbon sıfırlama politikaları, bireysel inisiyatifler bu mücadelenin önemli unsurları arasında kendine yer buldu. Artık hepimiz, sürdürülebilirlik kavramının hem kamunun hem de özel sektörün temel konularından biri haline geldiğini biliyoruz. Söz konusu gelecek nesiller ve yaşamın tüm canlılar için devamlılığı olduğunda aslında ortada görmezden gelemeyeceğimiz tek bir gerçek var; sürdürülebilirlik politikaları… Hepimizin gittiği yol, seçtiği yöntem, almaya hazır olduğu sorumluluk farklı. Ama amacımız ortak: sadece kendimiz için değil gelecek nesiller ve tüm yaşam öğeleri için de dünyaya faydalı olmak!
Ne kadar farkındayız bilmiyorum ama gençler bize bu sorumluluğumuzu hatırlatmak için oldukça istekliler. Çok şanslıyız ki yanımızda geleceği önemseyen, iklim kriziyle öncelikli olarak ilgilenen dinamik ve çözüme odaklanmış gençler var. Ve kendi geleceklerini inşa etmek için şartları zorlamaya hazır olan bu jenerasyondan öğrenecek çok şeyimiz bulunuyor. Onlar sayesinde bugün bireysel olarak hayatımıza birçok yenilik katıyoruz. Artık hepimiz, kağıt işlerini azaltıp işlemleri online yapmamız ya da tek kullanımlık ürünlere, plastik poşetlere veda etmemiz gerektiğini biliyoruz. Yürüme mesafesinde olan yerlere yürüyerek veya bisikletle gitmek, doğa dostu araçları kullanmak, işe giderken araç paylaşmak, ikinci el eşya kullanmak gibi pek çok yöntemi onlarla birlikte yeniden hatırlıyoruz.
Borusan olarak geçmiş tecrübemiz ve bugünkü donanımımız ile gelecek için harekete geçiyor, bu sorumluluğu yerine getirmek için çalışıyoruz.
Bu çabaların her biri çok kıymetli ve umut verici olmakla birlikte biz büyük şirketlerin desteğiyle daha da anlamlı hale gelecekleri de bir gerçek. Ancak bizler bugün adımlarımızı düşünerek atarsak, iş dünyasındaki etkimizi, bıraktığımız izleri sürdürülebilirlik çerçevesinde bir kez daha gözden geçirirsek, o zaman gerçek bir sonuç almak mümkün olur. Gerçekten fark yaratabilir, birçok insanı etkileyebiliriz… O yüzden tam da bugün, “Dünya Günü”, var olan süreçlerimizi incelememiz, neleri daha iyi yapabileceğimizi keşfetmemiz ve kendimize bir yol çizmemiz için en doğru gün.
Borusan olarak insan, iklim ve inovasyon odak alanlarımız sürdürülebilirlik için büyük önem taşıyor. Bu üç başlıkta birbirini tamamlayan projelerle yaşanabilir bir gelecek için çalışıyoruz. “Bu memlekete gönül borcum var, hayatım boyunca bunu ödemek için çalıştım” diyen Borusan Holding’in kurucusu, sevgili dedem Asım Kocabıyık’ın açtığı yolda hedefleri daha da ileriye taşıyarak yürümeye devam ediyoruz. Bizim çocuklarımıza ve gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz var. Ve Borusan olarak geçmiş tecrübemiz ve bugünkü donanımımız ile gelecek için harekete geçiyor, bu sorumluluğu yerine getirmek için çalışıyoruz.
Şimdi hepimiz için durup düşünme vakti. Hadi hep birlikte gereksiz ışıkları kapatalım, elimiz paketli gıdaya gitmesin, musluklar boş yere açık kalmasın… Sadece evimizde otururken bile üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmenin ne kadar önemli olduğunun farkına varalım. Siz bunları yaparken biz de Borusan olarak adımlar atarak tüm yaptıklarınızın bir anlamı olduğunu, dünyayı hep birlikte yaşanabilir bir hale getirebileceğimizi gösterelim. Ve en önemlisi bu önemli günde dünyaya olan sözünü tutan bireyler olarak farkına vardıklarımızı yaşadığımız her anımıza yayalım…