Her Hikayenin Bir Başlangıcı Vardır

1294

Hikayeler tarihin başlangıcından beri varoldu. İnsanların iletişim ve deneyimlerini aktarma ihtiyacının bir sonucu olarak, hikayeler belki de evrimin kolektif bilinçaltımıza, genlerimize işlediği, beynimizdeki programları harekete geçiren kodları taşıyor. Bizi ağlatma, güldürme, duygularımızı harekete geçirme, bakış açımızı, davranışlarımızı değiştirme,  bize ilham verme kudreti taşıyorlar.

İlkel insanların mağara duvarlarına çizdiği figürlerden tutun da insan dili varolduğundan beri ateş başında anlatılan, ağızdan ağıza nesillerce taşınan ve günümüze aktarılan masallara, efsanelere, mitlere… Günümüzün film, roman karakterlerine; gazete ve internet haberlerine kadar bizi en derinden etkileyen hikayeler aslında en temel insan deneyimlerini konu alıyor.Hayallerimiz, korkularımız, sevinçlerimiz, umutlarımız, arzularımız, mücadelelerimiz….

Bizi en derinden etkileyen hikayeler aslında en temel insan deneyimlerini konu alıyor.

Aslına bakılırsa,  pek çok tarihçi ve psikoloji araştırmacısı hikayelerin insanlığı tanımlayan ve birbirine bağlayan pek şeyden biri olduğuna inanıyor. Prof. Yuval Noah Harari, Sapiens isimli kitabında homo sapiens’in ortak mitler inşa edebilme yeteneğinin, çok sayıda kişinin, esnek biçimlerde işbirliği yapabilmelerini sağladığını, bu sayede rakiplerini ekarte edebildiklerini, düşmancıl hayvanlardan korunduklarını ve tarım yapabildiklerini belirtiyor. Hatta bu hayal edilen düzen sayesinde insanlığın ilerlediğini öne sürüyor.

BORUSAN’IN HİKAYELERİNİ GÜN IŞIĞINA ÇIKARMAK

Çalışanlar da Borusan kültürünün, deneyiminin ve hikayelerinin baş kahramanları! 70 yıllık bir şirketin, kültürün günümüze taşınması; büyümesi, başarılı olması, krizlerin atlatılması, Borusan’ın Türkiye’nin gerçek ve kalıcı bir değerine dönüşmesi kuşkusuz binlerce çalışanın alın teri, emeği, hayalleri olmasaydı mümkün olmazdı.

En değerli sermayesi insan olan şirketimizin içindeki potansiyeli ve dinamizmini gözler önüne sermemiz istendiğinde, hiçbir şeyin Borusanlı’ların hikayelerinden daha fazla ilham veremeyeceğini düşündük.

Borusanlı’ların hikayelerini ortaya çıkarma çabası işte bu düşünceden filizlendi. İnsan etkileşimi ve hayal gücü zaman içerisinde evrilirken, hikayelerimizi daha geniş bir dinleyici kitlesine anlatmamıza olanak tanıyan mecralar da değişti. Web, hikayelerin interaktif, dinamik, katılımcı olmasını mümkün kıldı. Kurumsal blogumuz Borusan Turuncu bu sayede doğmuş oldu.

Konvansiyonel iletişimin ötesine geçen, başta çalışanlar olmak üzere tüm paydaşlarla bire bir iletişim kurabileceğimiz, kendimizi sadece işimiz değil farklı insani boyutlarımızla da ifade edebileceğimiz hakiki bir iletişim zemini oluşturmak istedik. Basın toplantılarının, reklamların, haberlerin, röportajların gösteremediği; rakamların, kâr-zarar hanesinin, büyük kurumsal lafların ötesinde bizi biz yapan değerlerimizi tüm samimiyetiyle gösterelim.

Kendimizi sadece işimiz değil farklı insani boyutlarımızla da ifade edebileceğimiz hakiki bir iletişim zemini oluşturmak istedik.

Muhteşem işler başaran Borusan insanları, hikayelerini kendi sesleri ve kendi duygularıyla anlatsın. Hayallerimiz, korkularımız, sevinçlerimiz, umutlarımız, arzularımız, mücadelelerimiz, değerlerimiz kahramanlarımızın gözünden dile gelsin. Limanda, boru hattında, bir müşteri kazanıldığında, bir iş başarıldığında, sosyal sorumlulukla birilerinin yaşamına dokunduğumuzda yaşadığımız tarifsiz duyguları sizinle paylaşmak istedik. Bu düşüncelerden yola çıkarak, kurumsalın ve kişiselin kesiştiği noktada bizi heyecanlandıran hikayelerimiz bu blogun temel çerçevesini oluşturuyor.

BORUSAN TURUNCU’NUN YOLCULUĞU

Blogumuz yaklaşık beş altı ay önce bir fikirden ibaretken, son birkaç ay onu ete kemiğe büründürme çabasıyla geçti: Ne tür yazılar yayınlayacaktık? Okurlar ne görmek ister? Hayır reklamvari, güzelleme türü yazılar istemiyoruz… Bir okur olarak biz neyi okumaktan zevk alırdık? Blogun çerçevesini ve yazar rehberini oluşturmak, yazarları bulmak, ikna etmek, konu yönlendirmesi yapmak, blogun ismi için yüzlerce çalışandan gelen öneriler arasında karar vermek… Blog nasıl görünecek? Bizi yansıtabilecek, göze estetik görünecek bir tasarıma karar vermek, anlamadığımız teknik detaylarla uğraşmak zorunda kalmak, kurumsal protokolleri aşmak için yapılan sayısız tartışma…

Blogumuz adını Borusan’ın kurumsal rengi turuncudan aldı. Kor halindeki çeliğin rengi olan turuncu, aynı zamanda güneşin, enerjinin, yeniden doğuşun, yeni başlangıçların, manevi zenginliğin simgesi…. Borusan’ın enerjisini size de hissetirmesini temenni ediyoruz.

Kor halindeki çeliğin rengi olan turuncu, aynı zamanda güneşin, enerjinin, yeniden doğuşun, yeni başlangıçların, manevi zenginliğin simgesi….

Şimdiye kadar geldiğimiz süreçte bir şeyi sıfırdan inşa etmenin heyecanını yaşamanın yanı sıra, bu zorlu görevi layıkıyla yapmaya çalıştık. Umuyoruz ki bu sayfalarda güzel bir tasarım ve ilginizi çekecek içerikler ortaya koyabilmişizdir.

TEŞEKKÜRLER BORUSANLI’LAR!

Elbette, hikayelerimizin baş kahramanları olmasaydı, içeriklerimiz de olmazdı. Borusan Turuncu’nun ilk yazılarına öncülük eden blogger’larımız gerçek bir teşekkürü hak ediyor. Bizim için neler yazdılar?

Şirketimizin CEO’su Agah Uğur, yazısında iş yaşamında mutluluğun değişen tanımından ve sürekli öğrenen, potansiyeli ortaya çıkaran bir şirket olma vizyonumuzdan bahsetti. 70 yıllık Borusan’ın kurucusu Asım Kocabıyık’tan miras kalmış ve şirketin mantrası haline gelmiş “memlekete gönül borcunu ödeme” misyonunu ise şirketimizin gönüllük platformu Okyanus’un başkanı Serdar Özkaleli’nin kaleminden okuyacaksınız. Engelli hakları konusunda tutkulu bir savaşçı olan Tuğba Erbilen’in sözcüklerinden onların dünyasına girecek, empati kuracaksınız. Çisil Güler’den, anne olmanın İK’cı kimliğini nasıl dönüştürdüğünü, Zafer Terzioğlu’ndan spor tutkusunun işyerinde, takım içerisinde ona nasıl avantaj kazandırdığını, Sevdiye Yavuz’dan ise toplum baskısına rağmen bir kadın olarak kendi ayakları üzerinde durmanın neden önemli olduğunu okuyacaksınız.

Gelin, yolculuğumuza katılın. Okuyun. Paylaşın. İlham alın. İlham verin.

Borusan Turuncu
YAZAR HAKKINDA

Borusan Turuncu

Borusan Turuncu, Borusan’ın editöryel dinamosudur. Borusan hikayelerinin küratörlüğünü yapar.