Kiraz Ağacının Bilgeliği

Bir tarafında ev, bir tarafında yol, 90 santimetrelik bir alanda hayatta kalma mücadelesi veren bir kiraz ağacının öyküsü.

1342

Öğrenmenin yaşı yoktur. Dünyaya gelen her canlı yaşamı süresince pek çok süreçten geçer; bu süreçler canlının tecrübe etmesine ve öğrenmesine vesile olur. Canlı diyorum çünkü bunu insan ile sınırlamak istemiyorum. Peki insan gerçekten söylendiği gibi aklını kullanıyor mu? Öğrenmeye açık mı? Nasıl ve nereden öğrendiğini takip edebiliyor mu? Daha bunun gibi birçok soru sıralayabiliriz. Ama gerçek şu ki her canlı dünyaya geldiğinde bir sorumluluğu bulunur ve bu sorumluluk ne olursa olsun, hangi şartlarda olursa olsun yerine getirmek için çaba sarf eder.

Mesela size bahçemdeki kiraz ağacından bahsedeyim. Kiraz ağacım; aslında özenle dikilmiş bir fidan değil. Yenmiş bir kirazın çekirdeğinin yeşermesiyle doğdu. Daracık alanda, incecik bir beden, küçücük küçücük açık yeşil yapraklar… Aynı beyaz bebek eli gibi. Açıkçası ben büyüyeceğine pek ihtimal vermiyordum. Demek ki kiraz fidesinin umudu ve hırsı benimkinden fazlaymış, inat edip büyüdü.  Büyüdü… bazen düşündüm yerini değiştirsem mi diye! Özellikle bu toprağı kendi seçti. Acaba benim ayırmam doğru olur mu? Bu soruyu pek çok kez kendime sordum. Evet, çekirdekten başlayan bu hikaye bir kiraz ağacı oldu baharın gelişiyle birlikte.

Çekirdekten başlayan bu hikaye bir kiraz ağacı oldu baharın gelişiyle birlikte.

Önce dallarında beyaz noktalar oluşuyor, sonrasında bembeyaz çiçekler, sonrasında yeşil yapraklarını gösteriyor. Artık misafirleri gelmeye başlıyor: Uçan böcekler, karıncalar, tırtıllar… Sıra kirazlara geliyor, beyaz çiçekler yerini küçük küçük yeşil toplara bırakıyor. Bunlar büyürken beyaza, ondan sonra pembeye dönüşüyor; artık renk cümbüşü var ağacımızda. Çok mutlu anlaşılan kirazlar artık dallarında ve zaman geçtikçe, güneşi gördükçe kıpkırmızı oluyor. Artık paylaşma zamanı. Kirazların toplama işi bende ama ağaca zarar vermeden özenle ve dikkatle… Biraz da ağaçta bırakalım. Kiraz ağacına misafir gelen kuşlar ve böcekler için. Ağustos ayı gelmesi ile birlikte rüzgarların kiraz ağacımı okşaması başlıyor. İşte bu esnada ağacımın yeşil yaprakları ile ayrılma zamanı geliyor. Tabi bu ayrılık zor oluyor. Yapraklar üzüntüsünden yeşil rengini bırakıp sarı rengi alıyor ve aynı yaşlı insan gibi kırışmaya başlıyor. Her vedalaşma gibi bu da hüzün dolu, ayrılmak çok zor. Artık kiraz ağacım tekrar çıplak, sadece gövde ve dalları var. Sanırım kış uykusuna hazırlanıyor. Bahara görüşmek üzere uykuya dalıyor on beş yıllık dostum…

Ondan neler öğrendim? Bana neler gösterdi? Diyeceğim o ki insan bir meyve fidanından pek çok şey öğrenebilir. Kiraz ağacım bir tarafında ev, bir tarafında yol, 90 santimetrelik bir alanda hayatta kalma mücadelesi verir. Bir de bu da yetmezmiş gibi kuzeye bakar; güneşin güzel yüzünü günün belirli saatlerinde sınırlı zaman içerisinde görür. Toprağa çakılı, hiçbir yere gidemez. Çiçek açar, kuşlar ve böcekler ziyaretine gelir. Meyve verir, çocuklar taş atar. Büyükler ise dallarını bir sağa, bir sola çekiştirir. Yoldan geçen araçlar durmadan iter, kakar. Hep kafasında bir soru işareti: Kim dost? Kim düşman? Ama o her bahar geldiğinde çiçek açar. Yaz geldiğinde güzel kıpkırmızı tatlı mı tatlı Napolyon kirazlarını dallarında şefkatle sunar. Çünkü bunu görev bilmiştir.

Kiraz ağacım bir tarafında ev, bir tarafında yol, 90 santimetrelik bir alanda hayatta kalma mücadelesi verir.

Ya bizler, özel hayatımızda ve iş hayatımızda sorumluluklarımızı biliyor muyuz? Ne kadarını yerine getiriyoruz? Daha iyisini yapamaz mıyız? Yoksa zoru gördük mü kaçıp başkasının yapmasını mı bekleriz? Akşam yatmadan önce günün özetini düşünüp yapmadıklarımızı düşünür müyüz? Ya da yaptıklarımızı daha iyi yapabilir miydik? Düşmanımız, rakibimizi veya dostumuzu iyi analiz ettik mi?

Evet, aslında her zaman öğreniyoruz. Her zaman kendimizle mücadele ediyoruz ve savaşıyoruz. Belki de bahçemdeki kiraz ağacının sessizce anlattıkları gibi, doğanın bilgeliğinden öğrenecek çok şeyimiz var.

Ali Altıntaş
YAZAR HAKKINDA

Ali Altıntaş

Ali Altıntaş, Borusan Lojistik’te Bursa bölge depo lideridir. Doğa ile iç içe olmayı, tecrübelerini paylaşmayı ve pozitif düşünmeyi sever.